- kudrėti
- kudrė́ti, -ė́ja, -ė́jo tr. Als, Ms, Slnt: Kudrė́ti yra siūti kudrès prie drobulės, prie kepurės moterų J.
Dictionary of the Lithuanian Language.
kudrėti
Look at other dictionaries:
temyiz kudreti — iyiyi kötüden ayırma ve makul biçimde davranışta bulunma yeteneği … Hukuk Sözlüğü
Sadri Maksudi Arsal — Sadreddin Nizamettinovich Maksudov or Sadri Maksudi Arsal (1878 ndash;February 20, 1957) was a prominent Russian and Turkish statesman, scholar and thinker. BiographySadreddin Nizamettinovich Maksudov was born in Taşsu, outside of Kazan, the son… … Wikipedia
ceberut — is., din b., esk., Ar. ceberūt 1) Tanrı nın her şeyin üstünde olan kudreti Sahibikâinat olan ceberut. T. Fikret 2) din b. Tasavvufta Allah a varmanın üçüncü basamağı 3) mec. Merhametsizlik, zorbalık Böyle ceberut sahibi firavunlar karşısında ağız … Çağatay Osmanlı Sözlük
emsalsiz — sf. Eşsiz, eşi benzeri olmayan, bir benzeri daha bulunmayan Yüzünde, bakışlarında, her konuya göre değişen emsalsiz bir ifade kudreti vardı. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
otokrasi — is., Fr. autocratie Hükümdarın, bütün siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
otokrat — sf., Fr. autocrate Siyasal kudreti elinde bulunduran (hükümdar) … Çağatay Osmanlı Sözlük
saltçılık — is., ğı Hükümdarın bütün siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimi, mutlakiyet, mutlakçılık … Çağatay Osmanlı Sözlük
dile gelmek — 1) dile düşmek 2) konuşma kudreti, yeteneği, olmayan varlık konuşmak, dillenmek, lisana gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
apkudrėti — tr. J apsiūti kudrėmis, pinikais: Sijoną apkudrėti Als. kudrėti; apkudrėti; sukudrėti … Dictionary of the Lithuanian Language
kudrėtas — kudrėtas, a adj. (1) 1. pagražintas kudrėmis, pinikuotas: Tokios kudrėtos suknelės dabar nebe mado[je] Grg. Reikia joms siūdinti sijonus kudrėtus rš. kudrėtai adv.: Kepuraitė … apsiūta kudrėtai aptavotomis stasenkomis TDrI97. 2. J prk. garbanotas … Dictionary of the Lithuanian Language
